Menü

Yakın Gelecekte Liderlere İhtiyaç Duyacak Mıyız?

29 Haziran 2018
Yakın Gelecekte Liderlere İhtiyaç Duyacak Mıyız?
29 Haziran 2018

Çoğumuzun büyüdüğü dünya hızla kayboluyor. Nesiller arası değişimin 25 yılda bir olduğu dönemi geride bırakıp bu değişiminin 4 yılda bir olduğu yeni bir çağdayız. Yeni çağa girmek dünyanın anlamının değişmesi demektir. Üretim biçimleri, sınıfsal ayrım, yönetim tarzları bakımından kökten bir değişimden bahsediyoruz. Kitlesel iş birliğinin hızı, çalışma biçimleri gibi sosyal yaşamımızın her yönünün yeniden tanımlandığı ve ağların gücünün ön plana çıktığı bilişim çağında; ağdaşlık (netizen) kavramının yurttaşlık (citizen) kavramının önüne hızla geçmektedir. Zamandan, mekândan ve statüden farklı olarak ağdaşlar hızlı şekilde birbirleri ile iletişime geçebilmektedirler. (Bknz: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-43522976)

Bunun yansımalarının iş dünyasını da kökten değiştireceğine şüphe yoktur. Teknoloji, hiyerarşiler yerine ağları güçlü bir şekilde desteklediğinden kaçınılmaz sonuç; yakın gelecekte liderlere bu denli ihtiyacımızın kalmayacak olmasıdır. Liderler, hiyerarşik yönetimin çok önemli bir parçası iken, bir ağın işleyişinde yeri oldukça azdır. Çünkü, teknolojilerinin sağladığı verimlilik ve kitlesel iş birlikleri ile çalışanlar kendi işlerini kendilerinin organize etmelerine yönelik birçok teknolojik araçlara sahip hale gelecektir.

Hiper bağlantılı bir dünyada, profesyoneller işlerinin ayrıntılarını denetleyen yöneticilere ihtiyaç duymazlar çünkü günümüzün ortalama çalışanı işinin içeriğini (eğer görev tanımı doğru konulmuşsa) yöneticisinden çok daha iyi bilir. Günümüzde dahi, kurumlarda yöneticilik doğru kişilere verilmezse, projelere değer katıp, hareket ettirmekten ziyade daha yavaş ilerlemelerine neden oluyor.

Bilişim çağında güç, sorumlu olmaktan değil, bağlı olmaktan geliyor.

Çoğu geleneksel şirketteki sorun, güçlü olan lider kişilerin, kurum içindeki kişisel güçlerini korumak için değişime direnç göstermesidir. Bu da şirketin genellikle çevrelerindeki dünyaya ayak uydurma yeteneğini istemeyerek yavaşlatmaları anlamına geliyor. Kişisel gücü koruma stratejisi kısa vadede işe yarayacak olsa da, eğer tüm liderler kişisel pozisyonlarını kendi pazar pozisyonlarından daha yüksek bir öncelik haline getirirse uzun vadede şirket için ölümcül olabilir.

Eğer iş dünyası liderleri, kuruluşlarının dünyadaki kadar hızlı değişebildiğinden emin olmak istiyorsa, 21. yüzyıl işletmelerini 20. yüzyıl yönetim modeliyle yönetemeyecekleri gerçeğini kabul etmelidirler. Dijital devrim sadece çevremizdeki dünyayı değil; bu dünyayı yönetme şeklimizi de değiştiriyor. Belki de bu yüzden yakın gelecekte liderlere ihtiyacımız olmayacak.

Fikrinizi paylaşmak ister misiniz?

e-Posta adresiniz yayınlanmayacak ve paylaşılmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir